error code: 522 Akdeniz'in Gözdesi Antalya - Gezi ve seyahat
e
sv

Akdeniz’in Gözdesi Antalya

avatar

Günay Duğan

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Antalya’yı gezmek çoğu zaman insanların pek de aklına gelmeyen bir şey netice itibariyle Türkiye’nin turistik bölgeleri ya da illeri denilince ilk akla gelen şehirlerden birisi. Bu yüzden çok fazla tarihi güzelliklerinden ya da şehrin güzelliğinden bahsedilmez. Hep duyduğumuz cümle “inanılmaz güzel bir denizi ve sahili var” olur genelde.

Bu sebepten hem Antalya’yı gezeyim hem de insanlara güzelliklerini, tarihi alanlarını anlatayım istedim.

Tarihi açıdan birçok medeniyetin gelip geçtiği ve denize nazır manzarasıyla Alanya Kalesinden bahsetmek gerek sanırım. Alanya Kalesi 13. Yüzyılda Selçuklar tarafından yapılan bu kale Helenistik dönemin izlerini taşımaktadır.

Denizden 250 metre yüksekte, 6 kilometreden fazla uzunluğa sahip surlarıyla muhteşem bir görüntü sergilemektedir. İçerisinde hemen hemen her kalede gördüğümüz suçluların ve esirlerin tutulması için yapılmış zindanlar mevcut. Surların kenarından denize bakmak muhteşem bir his.

Kaleden ayrıldıktan sonra arkadaşımla Antalya’nın minik ve güzel ilçesi Side’de bulunan antik kenti ziyaret etmeye karar verdik. Yolculuk sıcak havanın etkisiyle biraz yorsa da Side sokaklarından antik kente doğru ilerlerken, daracık sokaklarda sağlı sollu sıralanmış hediyelik eşya dükkanlarını izleyerek antik kente doğru ilerlemek bu yorgunluğu bir nebze olsun unutturdu.

Antik kente geldiğimizi beyaz rengin alabildiğine her yerine sirayet ettiği tarihi yapılar, karşımızda adeta yolumuzu aydınlatıyordu. Antik kentin içerisinde gezerken kaldırımlarda antik roma sütunlarına benzer sütunlar size eşlik ediyor. Antik tiyatronun kemerli kapıları bütün heybetiyle orada duruyordu. Geçen yılların yıprattığı duvarlara inat heybetinden hiçbir şey kaybetmemişti.

Antik tiyatronun yanından ilerlerken müze ile karşılaştık ve içeri girmeden olmaz diyerek hemen kendimizi içeri attık. Antik zamandan kalan mezarlara aslan heykelleri eşlik ediyordu. Zamanda yolculuk yapmak gibi bir şeydi.

Manavgat Şelalesi

Antalya’ya gelip de Manavgat şelalesini görmeden dönmek olmaz dedik ve yönümüzü Manavgat şelalesine çevirdik. Yol biraz uzasa da karşımızda Manavgat şelalesini gördüğümüzde bütün yorgunluğumuz yerini müthiş bir keyfe dönüştü.

Bu doğal güzelliği muhakkak görmeniz gerekiyor. Muhtemelen tasvir etmeye çalışsam kelimelerin yetmediği, ne kadar güzel anlatırsak anlatalım bir tarafının eksik kaldığı bir anlatım olur.

Manavgat şelalesinden sonra ise planımızda olan başka bir ile gitmek üzere bu güzel şehirden tekrar geri dönmek üzere ayrılmak zorunda kaldık.

                                                                                                                                              Yazar: Eda ÖZCAN

Sıradaki içerik:

Akdeniz’in Gözdesi Antalya