error code: 522 Divriği Ulu Cami Ve Darüşşifası – Sivas - Gezi ve seyahat
e
sv

Divriği Ulu Cami Ve Darüşşifası – Sivas

avatar

Gezenti

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Divriği ulu cami ve darüşşifası – Sivas

Sivas’ın Divriği ilçesindeki tarihi cami ve hastane. Mimarı Ahlatlı Hürremşah’ın elinde 1228 yılında şekil alan Divriği Ulu Cami, plan tipi ve süsleme özellikleri bakımından benzeri olmayan bir eserdir. Camiye bitişik olarak inşa edilen iki katlı, avlulu ve eyvanlı bir yapı olan Darüşşifa, hastaların su sesi ile sağlıklarına kavuştuğu bir hastane olarak benzersiz özelliklere sahiptir. Yapının tüm taç kapılarındaki üç boyutlu, asimetrik, bitkisel ve geometrik figürler özgün bir betimleme anlayışıyla heykele yakın yüksek kabartma tekniğinde coşkun bir biçimde işlenmiştir.

Ulu Cami ve Darüşşifa, dıştan yalın bir mimari görünüme sahiptir. Ancak Darüşşifa Taç Kapısı, Cami Kuzey Taç Kapısı, Cami Batı Taç Kapısı ve Şah Mahfili Taç Kapısı’nın her biri birbirinden farklı eşsiz bezemeleri ile göz kamaştıran birer mimarlık ve mühendislik harikası niteliğindedir. Taç kapılarda olduğu gibi cami içindeki her sütun, sütun kaidesi ve sütun başlığı ile kubbe içi tavan süslemeleri de ayrı üslup ve bezeme örneklerini sergilemektedir. Taşın adeta bir dantel gibi işlendiği Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası’ndaki bu barok mimari üslubun Türk ve İslam Sanatı’nda bir başka benzeri yoktur.

Sivas Divriği Ulu

Divriği Ulu Camii'nin özellikleri neler? – ARKEO KÜLTÜR
Divriği ulu cami ve darüşşifası – Sivas

Camiye giriş çıkışı sağlayan kuzey, batı ve doğu yönlerde üç ayrı anıt kapı yer almaktadır. İç mekân, sekizgen payeleri birleştiren çift yönlü sivri kemerlerle farklı genişlikte yirmi beş birime ayrılmıştır. Büyük boyutlu mihrap önü dilimli, orta bölüm ise oval birer kubbeyle örtülüdür. Sekizgen aydınlatma feneri bulunan orta bölümün kubbesi sekizgen piramidal külâhla kaplıdır. Diğer birimlerin örtü sistemini yıldız, artı ve bileşik tonozlar oluşturmuştur. Güneydoğudaki şah mahfili de bileşik tonoz örtüsü ile dikkati çekmektedir.

Caminin iç mekânı, kapılara nazaran sadelik içermektedir. İbadet eden insanların dikkatinin dağılmaması ve ibadetteki huşu ve huzurun bozulmaması için sadeliğin tercih edildiğinden söz etmek mümkündür. Caminin tekstil kapı tarafında kalan sütunlar Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan tarafından güçlendirilmiş sütunlardır. Şah kapısı tarafında kalan ince sütunlar orijinaldir. Caminin iç kısmında, cennet kapısının arka yüzünde tek parça taştan oyulmuş iki adet emanet sandığı bulunmaktadır. İnsanlar bir yere giderken değerli eşyalarını ve ziynetlerini emanet sandığına bırakırlar döndüklerinde ise bıraktıkları gibi bulurlardı.

Bununla beraber bir de sadaka taşı bulunmaktadır. Hayırseverler sadakalarını bu taşın içine bırakır, ihtiyaç sahipleri de içinden ihtiyacı kadarını alırdı. Bu uygulama, “Bir elin verdiğini öbür elin bilmemesi” olarak ifade edilen, yoksulun incitilmemesi ve onurunun korunmasını esas alan bir duyarlılığın yansımasıdır. Cennet kapısının arka yüzünün solunda, demir oksit boyasıyla boyanarak yapılan bir mızrak, bir de meşale motifi mevcuttur. Mızrak gücü, meşale ise ilmi temsil etmektedir. Cennet kapısının üzerindeki tonozda yer alan sarkıtlar gözyaşı damlaları görünümündedir. Mihrabın sol tarafından şifahanedeki türbelere açılan pencere cami ile türbeler arasında bağlantıyı sağlamaktadır. Caminin kuzeybatı köşesindeki silindirik gövdeli ve tek şerefeli kesme taş minare yer alır. Kitabede minarenin, 1565 yılında Osmanlı padişahı Kanunî Sultan Süleyman tarafından yaptırıldığı yazmaktadır. Bu tarihte caminin, iç mekânının onarıldığı da bilinmektedir.

Divriği Ulu Cami ve Darülfünun

DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI – Sivas Turizm Merkezi

Divriği ulu cami ve darüşşifası – Sivas

Gelelim 1985 yılında Unesco Dünya Miras listesine ülkemizden ilk olarak girmeyi başaran Divriği Ulu Cami ve Darüşşifasına; daha önce de belirttiğim gibi, Anadolu Selçuklu Devletine bağlı olan Mengücek Beyliği zamanında inşa edilen şaheser, tek parça gibi görünse de aslında; Cami, hastane ve türbeden oluşan bir komplekstir. Hastane olarak hizmet vermiş olan Darüşşifa bölümünü;  Melike Turan Melek hanım, Camiyi ise eşi Ahmet Şah yaptırmıştır. Taş işçiliğinin muazzam örneği olarak gösterilen eserin özellikle sütun ve kapılarında harikalar yaratılmış, kullanılan motiflerin hiç biri birbirinin tekrarı niteliğinde olmamıştır. Bize nakledildiğine göre bu muazzam işçilik, Ahlatlı ve Tiflisli ustalar tarafından gerçekleştirilmiş.

Divriği Ulu Camii'De 'Namaz Kılan İnsan' Silüeti - Kültür Sanat haberleri

Divriği Ulu Cami’deki gölgelerin sırrı

Avrupalı bilim adamları tarafından, ”Anadolu’nun El-Hamrası” olarak görülen tarihi yapı, mimari yapısı ile başta sanat tarihçileri olmak üzere mimar ve mühendisleri büyülüyor.

Sivas’ın Divriği ilçesindeki Ulu Camii ve Darüşşifası’nı inşa eden mimar ve ustaların, bu eşsiz eserde ortaya çıkan ‘Namaz kılan insan’ ve diğer siluetler ile gölgeler için çok ince hesaplar yaptıkları, tarihi eseri hayata geçirmeden önce, 2 yıl boyunca güneşin doğuşundan batışına, yıldızların çıkışından kayboluşuna kadar her şeyi hesapladıkları bildirildi.

Mengücekoğulları’nın Divriği’ye kazandırdığı bu şaheserde ortaya çıkan ”Namaz kılan insan” ve diğer siluetler ile gölgeler için, tarihi yapıyı inşa eden mimar ve ustaların çok ince hesaplar yaptığını, bu siluetlerin ve gölgelerin tesadüf olmadığınısöyleyen uzmanlar ”Eseri inşa eden mimar ve ustalar, binayı yapmadan önce 2 yıl boyunca güneşin doğuşundan batışına, yıldızların çıkışından kayboluşlarına kadar hepsini hesaplamış. Bu hesaplar yapıldıktan sonra, elde edilen sonuç, bu eser üzerinde gösterilmeye çalışılmıştır. Kapılarda ilk etapta siluet bakıyor, temaşa ediyor. İkincisinde siluetteki o kişi kitap okuyor, üçüncü durumda namaz kılıyor, dördüncü olayda ise kadına çevriliyor. Onun için burada tesadüf bir şey yoktur, eseri ilme hizmet, hakka hizmet, fisebilillah (Allah rızası için) düsturuyla yapmışlardır”.

Sıradaki içerik:

Divriği Ulu Cami Ve Darüşşifası – Sivas