Yerebatan Su Sarnıcı –İstanbul - Gezi ve seyahat
e
sv

Yerebatan Su Sarnıcı –İstanbul

yere 132
avatar

Gezenti

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Yerebatan Su Sarnıcı –İstanbul

İstanbul’da yer alan Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya ve Cağaloğlu arasında yer alan büyük bir sarnıç. İlkçağ ‘da kentin su ihtiyacını karşılamak için yapılan sarnıç, günümüzde içinde su bulunsa dahi sadece tarihi eserler arasında yer alarak ziyaretçilere görüş olarak sunuluyor. Sarnıç, içinde su biriktirmek için yer altında yapılan depo olmakla birlikte gemilerde saçtan yapılmış tatlı su deposudur. Eskiden evlerin bodrum katlarındaki küçük sarnıçlarda, damdan alınan yağmur suyu biriktirilirdi.

 İstanbul’da yer alan Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya ve Cağaloğlu arasında yer alan büyük bir sarnıç. İlkçağ’da kentin su ihtiyacını karşılamak için yapılan sarnıç, günümüzde içinde su bulunsa dahi tarihi eserler arasında yer alarak ziyaretçilerin görüşüne sunulmaktadır. Tarihin soluğunu hissedebilmek ne güzeldir. Tarihin bütün dönemlerinde pek çok kez işgale uğramış önemli bir şehir olan İstanbul, Bizans imparatorlarının emri ile şehrin su ihtiyacını karşılamaları amacı ile su sarnıçları ile donatılmıştır. 6. yüzyılda imparator İustinianos tarafından yaptırılan sarnıç, Osmanlı Dönemi’nde de uzun süre halkın su ihtiyacını karşıladı. Sarnıç içerisinde yer alan su, Cebeciköy Kemeri ile 19 km uzaklıkta yer alan Belgrad Ormanı’ndan elde edildi.

Yerebatan Su Sarnıcı/ Yerebatan Sarayı

Bizans İmparatoru I. Justinianus 572 – 565 yıllarında yasamıştır. Tarafından yaptırılan bu büyük yer altı sarnıcı (o zamanki adı Basislika Sarnıcı’dır) suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlara bakarak halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir.

Suyun içerisinde yükselen bu sütunlar uçsuz bucaksız bir ormanı hatırlatmakta ve ziyaretçiyi sarnıca girer girmez etkilemektedir. Sarnıcın tavan ağırlığı haç biçiminde tonozlar yuvarlak, kemerler vasıtasıyla sütunlara aktarılmıştır, çoğunluğu daha eski yapılardan toplandığı anlaşılan ve çeşitli mermer cinslerinden granitten yontulmuş sütunların büyük bir kısmı tek parçadan, bir kısmı da üst üste iki parçadan oluşmaktadır.

Sütunların başlıkları yer yer farklı özellikler taşır. Bunlardan 98 adedi Corinth üslubu yansıtırken bir bölümünde Dor üslubunu yansıtmaktadır. Sarnıcın tuğladan örülmüş, 4.80 metre kalınlığındaki duvarları ve tuğla döşeli zemini Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiştir. Toplam 9.800 metrekare bir alanı bulunan bu sarnıç yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. Uzunluğu 140 metre olan Yerebatan Sarnıcı’nın genişliği 70 cm olup yüksekliği ise 8 metredir. Sarnıcın içerisinde 80.000 metreküp su bulunuyor.

Yerebatan Su Sarnıcı Hakkında

yerebatan sarnici medusa basi 653x490 1

Yerebatan Su Sarnıcı –İstanbul

Sarnıcın üst kısmı kapalı olup bu kısımda 12 sıra halinde dörder metre aralıklarla dizilen 336 sütun yer alıyor. Sarnıcın kuzeybatı köşesinde yer alan iki sütun, altında kaide olarak yapılan iki Medusa başıyla Roma Dönemi’nin heykeltıraşlık sanatına da örnek gösterilir. 4. yüzyıla ait olan Medusa başlarının hangi yapıdan alındığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Medusa başlarının biri yan biri ise ters çevrilmiş görünümdedir. Çok tanrılı dinden, tek tanrılı dine geçişi temsil ettiği düşünülen Medusa başları hakkında pek çok rivayet bulunuyor. Bir inanışa göre; ona bakan kişilerin taşlaştığı düşünülmektedir.

Sarnıcın bitiş noktasında oyma ve kabartmalar şeklinde yapılan tavus gözleri ile gözyaşı taşları bulunuyor. Bir diğer adı ile Ağlayan Sütun olan gözyaşı sütunu, nemli bir yapıya sahip olmasından dolayı ağlıyormuş görünümü verir. Sarnıç, günümüzde içinde su bulunsa dahi sadece tarihi eserler arasında yer alarak ziyaretçilerin görüşüne sunuluyor. sarnıç, günümüzde tarihi eser niteliği taşıyarak ilgi odağı olmaya devam ediyor.

Sıradaki içerik:

Yerebatan Su Sarnıcı –İstanbul