Kızlarağası Hanı İzmir - Gezi ve seyahat
e
sv

Kızlarağası Hanı İzmir

Kızlarağası Hanı İzmir
avatar

Gezenti

  • e 0

    Mutlu

  • e 0

    Eğlenmiş

  • e 0

    Şaşırmış

  • e 0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Kızlarağası Hanı İzmir‘in en iyi korunmuş tarihi hanlarından birisidir. Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, İzmir’deki nadir eserlerinden olan han, diğer Osmanlı hanları gibi çarşılı ve avlulu hanlar düzenindedir. Sultan I. Mahmut’un Sultan III. Ahmet ile kızlar ağalıklarını yapan Hacı Beşir Ağa tarafından 1744 yılında yaptırılmıştır. İzmir’deki hanların en büyüğü ve en görkemlisidir. Anıtsal bir özelliğe sahip olduğu gibi, mimari özelliği bakımından tek örnek olması Osmanlı hanları arasında özgündür.

Kızlar ağası Hanı’nda çok çeşitli el sanatları, halı, kilim, gümüş takı, giyim eşyası ve malzemeleri, deri kıyafetler ve çarpıcı hediyelik eşyaların satışını yapan dükkânları bulmanız mümkündür. Kızlar Ağası Hanı giriş kapısının üst kısmında iki katlı olarak inşa edilmiş ve önemini korumuştur. Kızlar Ağası Hanı İzmir’deki eski hanların ayakta kalmış en önemli örneğidir. Günümüzde restore edilmiş haliyle hizmet vermektedir.

Kızlarağası Hanı Özellikleri

Kızlarağası Hanı İzmir

Kızlarağası Hanı İzmir

Kızlarağası Hanı Özellikleri geniş bir alana yayılan Han’ın alt katının güneyinde bir, bugünkü adıyla Cevahir Bedesteni kuzeyinde iki Bakır Bedesteni ile Çuha Bedesteni doğusunda ise bir koridor uzanır. Dükkânları eski ismiyle Çankırılı Sokağı’na bakan, tek katlı bir ek bölümü daha vardır. Bu bölüm 1745’te “Saçmahane” olarak inşa edilmiştir.

Güney koridoruna ait dış duvara yaslanan ve Han çatısı altında bulunan bu sıra mağazaların, hanın inşasından hemen sonra 1745 yılında Saçmahane olarak Han’a ilâve edildiğini vakfiyesinden izliyoruz (Bugünkü 906. Sokak). Kuzeydeki birinci koridor (Bakır Bedesteni) 902. sokak, bu gün lokantaların bulunduğu sokaktır, 1746 yılında, Han’ın ön cephesinin restorasyonu esnasında inşa edilerek Han’a eklenmiştir.

Kızlarağası Hanı Hakkında

Kızlarağası Hanı Hakkında Bakır bedestenine bitişik ve paralel olan, kuzeydeki ikinci koridor ise bir kapısı ile Hisar Camisi avlusuna, diğer kapısı ile Halimağa Çarşısı karşısına açılan ve günümüze, Han’ın diğer kısımlarına göre en sağlam ve orijinal şekliyle ulaşan bedestendir. İlk yıllarda bedestene kofracı (hasırcı) esnafı hakimdi. Daha sonraları Han’ın üst katındaki çuhacı esnafının aşağıya inmesiyle Çuha Bedesteni ismini almış ve Han’ın en önemli bedesteni durumuna gelmiştir. Bakır Bedesteni ile tam orta yerlerindeki bir kapı ve geçit ile birbirlerine bağlanmaktadırlar.

Restorasyondan önce; revak sıra kemerleri ile birlikte batı galerisini örten beşik tonozlar tamamıyla yıkılmış bulunuyordu. Sütunlar, onları birbirine ve binaya bağlayan gergi demirleri sayesinde restorasyon öncesine kadar ayakta kalabilmişlerdir. Restorasyon sonrası özgünlüğü tartışmalı olan yapının İzmir ticaret hayatında önemi büyüktür.

etiketlerETİKETLER
Üzgünüm, bu içerik için hiç etiket bulunmuyor.

Sıradaki içerik:

Kızlarağası Hanı İzmir