Kapadokya, 60 milyon yıl önce Erciyes, Güllü dağ ve Hasan dağının püskürttüğü lav ve küller oluşturduğu yumuşak tabakalarıyla milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından sürekli aşındırılmasıyla ortaya çıkan bölgedir. Kapadokya şehir değil bölgedir. Bu bölge bünyesine 5 adet şehir almaktadır. Nevşehir, Kayseri, Niğde, Aksaray ve de Kırşehir bu bölgeyi oluşturmaktadırlar.
Dünyanın birkaç bölgesinde de var olan peri bacalarını Kapadokya’da olduğu kadar yoğun, gizemli ve de büyüleyici bir şekilde göremezsiniz. Dünya’nın En Yeni 25 Harikası listesine 5. sıradan giren Kapadokya, aynı zamanda da 1985’ten bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer almaktadır. Bu Kapadokya haberi Times Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
*Göreme: Kapadokya’nın en can alıcı noktasıdır. Kapadokya’nın gezilecek yerleri denilince akla gelen pek çok yer vardır. Bunlardan ilki en değerlilerinden olan Göreme’dir. Balon turuna Göremeden katılmalısınız. Peri bacaları en güzel buradan izlenilmektedir. İsminin göreme olması bir yana gör beni diye bağıran bir yerdir. Unesco Dünya Mirasları arasına girmiş. Sabahtan gökyüzünü donatan balon ziyafeti ile akşamları ışık ışık peribacalarıyla da Dünyadaki en güzel yerini almıştır. Diğer gezilmesi gereken yerleri ise kısaca: Göreme Açık hava müzesi, Aşk Vadisi, Peri Bacaları.
*Ürgüp: Üç hisar, Asmalı konak, Güvercinlik Vadisi, Ihlara vadisi. Balon keyfini ise muhakkak denemek gerekmektedir. Balonla gezerken yürürken göremeyeceğin kadar enfes manzaralarla karşılaşılmaktadır.
* Vadide ki Eğritaş Kilisesi, Yılanlı Kilise Sümbüllü Kilise ve Derinkuyu Yeraltı Şehri, Üç güzeller peri bacaları
Kapadokya’daki gezilmesi gereken en önemli yerlerdir. Gezginlerin, gezi severlerin görmesi gereken bir yerdir Kapadokya. Saymakla bitiremeyeceğimiz ancak gezerek yaşanılan ve de yaşatılan çok önemli bir değerdir.
Kapadokya Üç Güzeller Peri Bacaları en fazla bilinen ve gerek fotoğraflar olsun, gerekse internet ortamındaki tanıtımları olsun Kapadokya’nın en güzel yeridir. Üç Güzeller peri bacaları olarak anılan şey ise, anne-baba-çocuk peribacaları olarak bilinmektedir.
Dilerseniz Kapadokya turlarından da faydalanabilirsiniz. Kapadokya’nın en meşhur gezi olayı elbette ki balon turlarıdır. Konaklama için ise Göreme tercih edilmelidir. Uzun süreli gezilecek yerlerinin fazla olması dolayısı ile bu tercih en doğrusu olacaktır.
Kapadokya’da balonların kalkış yeri uygun ve güzel hava koşulları olması durumunda her zaman her sabah 5 gibi Göreme’den ve Üç Hisar’dan oluyor ve bu geziler ise en az 1-2 saat olmak şartıyla balon gezintisi boyunca tüm Kapadokya’yı ayaklarınızın altına sererek unutulmaz anılar oluşturuyor. Yaz bahar aylarında başka güzel sonbahar kış aylarında daha bir gizemli ve özel olan Kapadokya’ya dilediğiniz mevsimde gidebilirsiniz.
]]>Kapadokya’nın en lüks otellerinden bir tanesi olan Eyes of CappadociaCave Otel misafirlerinden tam puan almayı başaran tesislerden biri. Burada bulunan mistik havayı hissetmek isteyenler için birebir bir konaklama alternatifi olan otel mağara konsepti ile adeta insanı büyülüyor. Lokasyonu sayesinde güne gökyüzünü dolduran Kapadokya balonlarıyla başlayabilirsiniz.
Pek çok kez mükemmellik ödülüne layık görülmüş Magic Cave House, 13 odası ile butik bir otel olarak misafirlerini ağırlıyor. Tamamı kaya oyma olan otel Kapadokya’ya gelenlerin en çok tercih ettiği otellerden biri.
CappadociaCave Otel, özellikle odaları başta olmak üzere yüzyıllar öncesine ait dekoratif ürünlerle dizayn edilmiş, özenle dekore edilen ve muhteşem bir manzaraya bakan Kapadokya’nın en lüks otellerinden biri. Kayalıkların içinde orijinal dokusunu koruyan otel gezilecek yerlerin en çok olduğu Göreme’de peribacaları manzarasına sahip.
ArenCave Hotel mağara odalarını eski motifler ile süsleyerek müşterilene keyifli bir konaklama alanı sunuyor. Roma kalesine 2 dakikalık yürüme mesafesinde olan otelin 9 adet odası bulunuyor. Gece ışıklandırması ile görsel bir şölen sunan otel ziyaretçilerin en çok konakladıkları tesislerden biri.
Acanos’ta bulunan TheLoop Hotel yemyeşil bir avluya sahip Butik otel olan TheLoop taş odalarını birbirinden güzel ahşaplar ile dekore ederek ziyaretçilerin dikkatini çekmeyi başarıyor.
Her yıl farklı bir dalda ödül kazanmayı başaran Museum Otel diğer mağara otellerinin dışında müzekonsptini de konuklarına sunarak hizmet veriyor. Birbirinden güzel ve ihtişamlı taş oyma odaları ile nefes kesici bir Kapadokya manzarasına sahip olan otelin oda sayısı 30. Odaları manzarası ve pek çok kaliteli hizmeti ile harika bir Kapadokya tatili geçirebilirsiniz.
Musem Otel içinde nefis yemekleri ile lezzet ödülleri kazanmış Lil’a isimli restoran bulunuyor. Bu restoran da muhteşem lezzetlerin tadına bakabilir, bahçesinde kahvenizi yudumlayarak Kapadokya’nın büyüleyici atmosferini sonuna kadar yaşayabilirsiniz.
Kapadokya’nın mağara konseptli otelleri kapsamında en güzel otellerden biri olan VillageCave House Otel, standart odalarıyla bile ihtişamlı ve Kapadokya dokusunu misafirlerine sonun kadar yansıtıyor. Balkonlu odaları ile Kapadokya’nın hem gündüz hem de gece olan eşsiz manzarasını izlemeye doyamayacaksınız. Üstelik VillageCave House Otel şehirdeki fiyat performans açısından en iyi otellerin başında geliyor.
]]>1985 yılından beri Kapadokya UNESCO’nun Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer alıyor. Ayrıca Times gazetesinin yayımladığı Dünya’nın Yeni 25 Harikası listesinin de 5. sırasında yerini almış durumda.
Kapadokya birçok unsuru aynı anda bünyesinde barındırmayı başaran nadir yerlerden biri. Doğası, tarihi özellikleri ve tarihi ile bütünleşen efsaneleri, sanatsal yapısı ile kendine hayran bırakırken aynı zamanda spor, romantizm ve eğlence amacıyla da birçok aktivite bulabileceğiniz eşsiz güzellikte bir yer. Dağların içerisine oyulmuş evler, kiliseler, dondurucular ve daha birçok gizemli mekan sizleri mistik bir dünyanın da içerisine çekiyor. Öyle ki birçok mekanda açıklanamaz ilginç özelliklerle karşılaşıyorsunuz. Yazın oldukça sıcak havalarda dışarıda durmanız mümkün değilken bu mekanların içlerini ferahlayarak hatta bazen üşüyerek günün en sıcak zamanında bile gezebiliyorsunuz.
Kapadokya Nerede?
Kapadokya adıyla anılan bölüm aslında birçok ilin ve ilçenin içerisinde yer aldığı zengin ve ilginç birçok kültürel öge ile karşılaşabildiğiniz büyük bir alanın adıdır. Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri’yi de içerisine alan bu bölgenin genel adıdır Kapadokya. 60 milyon yıl kadar önce volkanik yapıya sahip olan bölgedeki arazinin yağmur suları ve rüzgarla zaman içerisinde şekillenmesi ile oluşmuş bir bölge olmasına rağmen, yani doğal oluşum bulunmasına rağmen, bu doğal yapıların içerisinin insan eliyle şekillendirilmiş olması bölgeye asıl mistik kimliğini kazandırıyor.
Uzun bir geçmişe sahip olan bu bölge birçok farklı kültüre de ev sahipliği yapmıştır ki insanlara ait izler Paleolitik döneme kadar gidiyor. Bölgede bulunan özellikle yeraltı şehirlerinin Hristiyanlığın yasal kabul edildiği dönemlerde oluştuğu düşünülüyor.
Kapadokya Yeraltı Şehirleri
Kapadokya bölgesinde birden fazla yeraltı şehri bulunuyor. Bu şehirlere girişte klostrofobik iseniz biraz zorlanacağınızı söylememiz gerekiyor. Işıklandırması yapılmış olan giriş ve iç yollar oldukça dar. Bazı noktalarda eğilerek yürümeniz gerekebiliyor. Ancak odalar oldukça geniş. Filmlerde görebileceğiniz yuvarlak kayaların döndürülerek ilerletilmesiyle kapatılan ya da açılan alanları burada da görebileceksiniz. Kocaman yontulmuş kaya kapıların ilginizi çekeceğine eminiz. Şehrin içerisinde ahırlar, mezarlar, kiliseler gibi birçok yapı da var.
Saç Müzesi
Kapadokya bölgesinde bulunan Saç Müzesi, Guinnes Rekorlar Kitabı’nda 6. sırada yer alıyor. Kategorisi ise dünyanın en garip müzeleri kategorisi. Çömlekçiler çarşısında bulunan bu müzeye mutlaka gitmeli ve siz de müzeye dahil olmalısınız. Müze kat kat ve yine oyma bir mekan. İçerisinde milyonlarda saç bulunuyor. Her saçın sahibi saçını bırakırken isim ve adres bilgilerini, telefon numarasını ve varsa fotoğrafını bırakıyor. O bölgeye gelip saç bırakmış hemen herkesi böylece tanımış da oluyorsunuz. Yılda 2 kez bu saçlar arasında çekiliş yapılıyor. Eğer iletişim bilgileriniz doğru ise çekilişten tatil hediyesi kazanabiliyor ve bu eşsiz güzelliğin tadını çıkartmak için tekrar gelebiliyorsunuz.
Yazar: Eda ÖZCAN
]]>