5000 yıl önce üç tarafı koy olan harika bir buruna kurmuşlar Amasra’yı. Bugün 5-6 bin kişinin yaşadığı şehirde, Roma döneminde 20-25 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Birçok Anadolu şehri gibi çok katmalı bir mirası var; Arkaik, klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinden eserler bugün içindeki ufak müzede sergileniyor.
Her ne kadar insanlar buraya özellikle yazın yüzmek için gelse de, bizce Amasra’nın en iyi zamanı deniz sezonunun hemen öncesi ve sonrası. Yani Mayıs, Haziran, Eylül ve Ekim ayları. Yine de Karadeniz sahili olduğunu unutmamak lazım. Bahar ayları oldukça serin olabiliyor.
Bartında Gezilecek Yerler
Amasra Kalesi
Kemere Köprüsü
Çekiciler Çarşısı
Amasra Kapalı Pazar Alanı
Amasra Müzesi
Direkli Kaya
Yelken Kulübü
Kuş Kayası Yol Anıtı
Güzelcehisar Lav Sütunları
Küçük Liman Plajı
Büyük Liman Plajı
Çakraz Plajı
Bozköy Plajı
Akkonak Köyü Plajı
İnkumu Plajı
Bartın, Karadeniz’in batısında, ünü henüz yayılmaya başlayan, kendi halinde, yeşilin ve mavinin her tonunu saklayan, huzur verici bir kent. Yerli halkı pek de ünlenmesini istemiyor. Doğal haliyle kalmasından yanalar.
Adını, kentin kenarındaki Bartın Çayı’ndan almış. Çayın antik çağlardaki adı Parthenios’muş. İlk çağlardan bu zaman çeşitli medeniyetler tarafından el değiştirmiş ve en son Türkler buraya Bartın demişler. Bartın, küçük ve şirin bir kent. Ama bu durum aradığınız şeyleri bulmanıza engel değil. Karadeniz’in batısında da olsa havasını fazlasıyla yansıtıyor. Yemyeşil yaylaları, milli parkları, denizi, ormanları ile tam bir Karadeniz şehri. Tarihi ve kültürüyle de sizi etkileyen bir şehir. Şehrin en özel ve turistik beldesi Amasra’dır. Amasra, muhteşem bir koy. Sırtını dayadığı yemyeşil ormanların maviyle buluştuğu noktaya kurulmuş. Gittiğinizde mutlaka Amasra’da da bir iki gece konaklayın. Buradaki Ağlayan Ağaç görülmesi gereken bir yer.
Bartın’da konaklamanız için sessiz ve sakin küçük oteller de var. ( Bakınız Bartın Otelleri sayfasına.) Çoğu deniz kenarında veya şehrin merkezinde konumlanmış. Konforunuz ve huzurunuz için her şeyi sunuyorlar. Bartın özellikle haftasonları için güzel bir kaçamak. Sevgilinizle ya da yakın dostlarınızla hem dinleneceğiniz hem de turist kalabalıklarından uzakta olduğu için huzur bulacağınız bir kent. Sizin için çektiğimiz birkaç fotoğraf belki sizi cesaretlendirebilir, güzel bir Bartın gezisi için. Bartın’a ya da Amasra’ya geldiğinizde dünya ile bağlantınızı kesmenizi, günlük hayatın ve iş yaşamının stresini bir kenara bırakmanızı tavsiye ederiz.
]]>Bartın’da bulunan Amasra Plajı’nın diğer ismi, Çakraz Plajıdır. Amasra Plajı, yaklaşık olarak 1 buçuk kilometre uzunluğundadır. Çevresinde konaklayabileceğiniz pek çok konaklama seçeneğinin olmasıyla beraberinde yine bu alanlarda eğlence ve yeme içme gibi bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Buna ek olarak Amasra Plajı’nın yakınlarında kamp yapmaya uygun noktalar da vardır.
Resmen bir cennet görünümünde olan Göldere Şelalesi, Karadeniz bölgesinin en özel illerinden bir tanesi olan Bartın’a değişik bir güzellik katıyor. Göldere Şelalesi alanına girişler ücretsiz yapılıyor. Göldere Şelalesi’ne gelerek eşsiz manzaranın tadını çıkarıp, hayatın günlük streslerinden uzaklaşabilirsiniz.
Bakacak Tepesi, Bartın’ın gezilecek yerler listemizde yer alıyor. Yaz aylarında bu tepeye bir hayli yoğun ziyaretçiler geliyor. Bakacak Tepesi’nden hem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz hem de yelkenlileri ve balıkçı teknelerini doyasıya izleyebilirsiniz. Civara yerleştirilmiş olan büyük seyir dürbünleri ile daha yakından görmek ve bu manzaranın tadını çıkarmak mümkündür.
Küre Dağları Milli Parkın ölçümü 37 bin 753 hektardır. Çevresinin bölgesi ise 134 bin 366 hektardır. Milli parkın içinde hiçbir bir yerleşim alanı yoktur. İçinde bulunan kanyon ve şelaleler ilk sırada olmak üzere Küre Dağları Milli parkı Bartın gezilecek yerler içerisinde yer alıyor.
İnkumu Plajı, yaz mevsiminde hem bölge sakinleri hem de Bartın’a gelen turistler tarafından oldukça fazla seviliyor ve ziyaret ediliyor. Mayıs ve Kasım aylarında deniz suyu bir hayli soğuk oluyor. Bartın şehri kıyısındaki deniz dalgaları, tipik Karadeniz özelliğini taşıyor. Gerekli önlemler alınmadığı taktirde çok fazla açıklara gitmek tehlikeli olabilir. Plaj çevresinde konaklayabileceğiniz otel ve pansiyonların mevcut olmasının beraberinde, anlık ve günlük gereksinimlerinizi karşılayabileceğiniz iş yerleri de bulunuyor. Plaj çevresinde bulunan İğne yapraklı çam ormanlarının içinde olan piknik alanlarında sevdikleriniz ile keyif yapabilir ve bu yerin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca plaja girişlerin ücretsiz olması da İnkumu Plajı’nı ziyaretçiler için daha da cazip yapıyor.
Balamba Tabiat Parkı, Bartın’ın merkezine 1 km’lik bir uzaklıkta yer alıyor. Balamba Tabiat Parkı’na yürüyüş yaparak da ulaşım sağlamak oldukça kolaydır. Balamba Tabiat Parkı 13 bin hektar büyüklüğüne sahip. Balamba Tabiat Parkı’nda piknik alanları, yürüyüş alanları, yeme-içme alanları ve spor sahaları gibi pek çok etkinlik yapabileceğiniz alanlara sahiptir.
Delikli Şili, yarımada görünümüne sahiptir. Delikli Şili plajı bu yarımadanın doğu kısmında bulunuyor. Antik çağlarda “Demir Atlas Ülkesi” manasına gelen Paflagonyaadıyla bilinen bölgede zamanında Enetliler yaşamıştır. Tarihle ilgilenen kişiler tarafından Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim’e ait olan atların bu bölgedeki Bartın topraklarında yetiştirilmiş olduğu ifade ediliyor.
]]>Amasra aslında küçük bir ilçe merkezi, güzel bir koyun etrafında oluşmuş küçük küçük binalardan oluşan güzel bir Anadolu kenti. İlçenin bir kenarında, elim bir kazada hayatını kaybeden ve Amasra‘yı çok seven Amasralı Barış Akarsu’nun da heykeli bulunuyor. Koyun kenarına doğru ilerlediğinizde ilçenin küçük evlerin arasından arnavut kaldırımlı küçük bir sokaktan yürüyorsunuz evlerin görüntüsü insan o başka bir tarihte yaşıyormuş gibi bir his veriyor.
Amasra’ya gelince gezmeden kesinlikle ayrılmamanız gereken bir mekân da Amasra Arkeoloji Müzesi tarih meraklısıysanız Roma’dan Selçuklu’ya Bizans’tan Osmanlı’ya birçok döneme ait eserleri bu müzede görebilirsiniz. Müzeye girince bu küçücük ilçede bu kadar fazla kültürün geçmiş olduğuna inanmak zor geliyor ancak Anadolu’da birçok kentte olduğu gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış ilçelerden biri olduğunu karşınızda açık ve seçik görüyorsunuz.
Bunun yanında Amasra Kalesi de kentin simgelerinden bir tanesidir. Tarihi Bizans’a kadar dayansa da Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra tamir edilmiş ve kentin hemen yanı başında heybetli şekilde durmaktadır.
Şehrin bir diğer sembolü olan Çekiciler Çarşısında Amasra’ya özel el işi, tahta oymacılığı ve tel kırma gibi hediyelik eşyaların olduğu bir sürü dükkân karşınıza çıkıyor. Birbirinden renkli tezgahlar arasında kendinizi kaybettiğiniz gibi hemen çarşının içerisinde bulunan yöresel lezzetler satan yerlerde de karnınızı doyurabilir ve aldığınız görsel zevke müthiş yemeklerin tadını ekleyerek buradan ayrılabilirsiniz.
Yazar: Eda ÖZCAN
]]>