Kaş ve Fethiye ilçeleri arasında bulunan Patara Plajı Gelemin Köyünün sınırları içerisinde bulunuyor. Patara Plajı adını Patara Antik Kentinden alıyor. Plajı’nın kumu oldukça ince ve küçük taneciklerden oluşur. Patara Plajı’nın en önemli özelliklerinden bir tanesi de Yeşilçam sahnelerinin çoğunun burada çekilmesidir. Özellikle kızgın kum ve plajda çekilen çoğu sahne Patara Plajı içerisinde çekilmiştir. Her ene çok sayıda turist Patara Plajı’na gelmektedir. Patara Plajı aynı zamanda Gelemiş Köyü’nü güzelleştirmiştir.

Antalya’da bulunan Patara Plajı aynı zamanda Gelemiş Köyünde yer alıyor. Patara Plajı, Kaş ile Fethiye ilçesi arasında yer alıyor. Gelemiş köyüne 20 kilometre yürüme mesafesinde olan Patara Plajına ulaşım da oldukça kolay. Bakir bir koy olan Patara Plajı her sene çevre illerden çok sayıda turisti ağırlıyor. Tertemiz kumlarının yanı sıra Patara Plajı’nın denizi de oldukça temiz, berrak. Patara Plajı’na özel araç ve toplu taşıma araçları ile çok kolay bir şekilde ulaşım var.

Patara Plajı Hakkında

Antalya merkezden otobüs ve toplu taşıma araçları ile birlikte Patara Plajı’na gelinebiliyor. Caretta carettaların yaşam alanı olan Patara Plajı’na belli bir giriş çıkış saati bulunuyor. Özellikle bu saatler dışında Patara Plajı’na girilmemesi isteniyor. Bakir bir koyları bulunan Patara Plajı doğal güzellikleri ile de ön plana çıkıyor. İncecik kumları bulunan plajda deniz çok temiz ve berrak. Sakin ve sığ olan deniz yeni yüzmeyi öğrenenler için büyük bir fırsat.

 Çocuklu aileler ve yüzmeyi yeni öğrenen kişiler genellikle Patara Plajı’na geliyorlar. Patara Plajı’nın çevresinde çeşitli kafeterya ve restoranlar bulunuyor. Özellikle plajda bulunan Kafeteryadan alışveriş yapıldığında buranın gelirleri ile Gelemiş Köyü’nü güzelleştirme çalışmaları yapılıyor. Patara Plajı içerisinde bulunduğu Gelemiş Köyünün kalkınmasına ve gelişmesine de katkı sağlıyor.

Patara Plajının Özellikleri

Yemek yemek ve bir şeyler içmek isteyenler için plajda bulunan kafeteryada yöresel yemeklerin yanı sıra alkollü ve alkolsüz içecekler ile gözleme de satılıyor. Aynı zamanda Patara Plajı içerisinde ücretsiz duş alanı ve tuvaletler bulunuyor. Patara Plajı caretta carettalara da ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle plaj, Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından hazırlanan proje ile korunmaya alınmış durumda.

Türkiye genelinde en uzun plajlar arasında yer alan Patara Plajı’nın uzunluğu yaklaşık 12 kilometredir. Berrak denizi ve doğal güzellikleri ile ön plana çıkan Patara plajına gelen turistler genellikle günübirlik olarak geliyor. Patara Plajı’na gelip de konaklamak isteyen kişiler ise Kaş ve Fethiye’de bulunan otel ve ya pansiyonlarda rahat bir şekilde konaklayabilirler.

Patara Plajı’nda, manzaranın tadını çıkarabilmeniz için doğa elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu uzun kumsalda, tamamen doğal şekilde oluşan kum tepeleri manzarayı izleyebilmeniz ve benzersiz fotoğraflar çekebilmeniz için sizi bekliyor. Kumsalın orta kısımlarında yoğunlaşmış olan kum tepeleri, Patara Plajı’na benzersiz harikalar katıyor.

Patara Antik Kenti

Patara Antik Kenti zamanda Likya uygarlığının en önemli eserlerini görebileceğiniz, muhteşem bir antik kent. Plajdan güneye doğru yapacağınız 1.5 kilometrelik bir yürüyüş ile Patara Antik Kenti’ne ulaşabilirsiniz. Antik tiyatro, nekropolis, bazilikalar ve hamamlardan oluşan Patara Antik Kenti, bölgenin ve Likya’nın tarihini anlayacaksınız. Kumlar içerisindeki bu antik kent, hem Likya’yı tanımanıza hem de çok daha güzel bir tatil geçirmenize yardımcı olacak.

antik kentin büyük bir bölümü rüzgarlar ile bir yerden bir yere taşınan kumlar altında saklıdır. Kum taşınmasını önlemek amacıyla geliştirilmiş bir proje dahilinde iklime uygun olarak dikilen akasya ve bitki türleri bölgeye ayrı bir güzellik katıyor.

Patara Plajı Hakkında

Patara Plajı Hakkında Türkiye’de güneşin en güzel battığı yer: Patara Plajı. Muhteşem bir manzaraya sahip olan bu plaj, özellikle gün batımlarında adeta bir romantik  kartpostal gibi görünüyor.Hep batıya doğru bakan ve bembeyaz kumlarla kaplı atmosferi ile meşhur olan Patara Plajı, gün batımında özellikle fotoğraf tutkunları için benzersiz bir hal alıyor. Alabildiğine geniş, uzun ve vahşi kumsallarda rüzgar, denizde ise dalgalar hiç eksik olmuyor. Akdeniz’in sayılı temiz denizlerinden olan Patara’da sahile vuran dalgalar vücudunuzda adeta jakuzi etkisi yaratırken, kulaç atmaya çabalamaktan da sizleri yorgun düşürüyor. Patara’nın kum yapısı ise oldukça ilginçtir. Binlerce yıl öncesinde temiz denizlerin göstergesi olan bir çeşit mikroorganizma ürünü olan kumlar üzerinde kum kürü yapanlar ağrı ve sızılarından kurtuluyorlar.

Tepecik civarında bulunan Patara Deniz Feneri de görülmesi gereken bir başka yer. Likya dilinde patara olan kentin M.Ö. 5. yüzyılda var olduğu ve İskender’in kuşattığı kentlerin arasında yer aldığı da bilinir. Bir inanışa göre ise Patara’yı su perisi Lykia ile beraber tanrı Apollon’un oğlu paturus kurmuştur. Nesilleri tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan caretta caretta adı verilen deniz kaplumbağalarının en önemli yumurtlama alanlarından birisi olarak, doğal hayatı koruma vakfı tarafınca hazırlanan proje ile korunmaktadır. Bozulmamış yapısı ile doğa sevenlerin ilgisini çeken patara, bütün dünya çocuklarının Noel baba adı ile tanıdığı Aziz Nikolaus’un doğum yeridir.