Arapgir’de kamp yapan kampçılar halkın sıcakkanlılığından ve doğanın güzelliklerinden bahsetmektedir. Küçük bir çarşısı olan Arapgir’in merkezine bu kamp alanından ulaşmak da oldukça kolaydır. Yürüyerek dahi çarşıya gidip gerekenleri temin edebilirsiniz. Kamp yapan kişiler bu tür detayları önemsiyorsa Arapgir kamp alanı iyi bir tercih olacaktır. Arapgir’de yalnızca bir kamp alanı bulunmamaktadır. Kişiler dilerse Arapgir’in çıkışına doğru olan diğer bir kamp alanını da tercih edebilir. Bu kamp alanları son derece güvenlikli olduğu gibi yılın belirli aylarında kampçılar ile dolu olmaktadır. Yani tek başına kamp yapmayı sevmeyip grupça hareket etmekten hoşlanan kampçılar da Arapgir kamp alanı içerisinde kamp yapabilir. Arapgir ne kadar Doğu Anadolu’da yer alsa da yazları Malatya merkeze göre ve Doğu Anadolu’ya göre genellikle serin olmaktadır. Bahar aylarında ve bazı yaz günleri yağmur almaktadır. Serin yerleri kamp için tercih eden kişiler Arapgir’i de mutlaka göz önünde bulundurmalıdır. Su kaynağının yanında yer alan kamp yerleşkeleri suyun ve ağaçların sağladığı ekstra bir serinliği de sunmaktadır.
Kamp yapmak isteyen çocuklu bir aileden tutun tek başına kamp yapanlar da Arapgir’i tercih edebilir. Sağlanan güvenli ve her yaştan doğasevere hitap etmesi ile oldukça sevilmektedir. Kamp yapmak için arkadaş grubunuzla, ailenizle, iş arkadaşlarınızla olsun hiç fark etmeksizin Arapgir’i tercih edebilirsiniz.
Arapgir’de kamp yapmak için ücretli bir alan bulunmamaktadır. Tüm kamp alanları halka açık bir şekilde ücretsiz hizmet sunmaktadır. Her yıl özellikle Malatya ve çevresinden pek çok kampseveri ağırlamakta olan Arapgir kamp alanı Türkiye’nin her yerinden ve hatta turistleri kabul etmektedir. Temizlik ve doğa konusunda seçici olan kampçılar Arapgir’den oldukça memnun kalmaktadır.
]]>Herhangi bir yeri gezerken gezilecek mekanları seçerken öncelikle tarihi yerleri tercih ediyor olsam da daha çok doğal güzelliklerini görmek beni mutlu ediyor. Uzungöl de bende bu etkiyi yarattı.
Yola çıkmadan önce Uzungöl’e giden dolmuşları bulmam gerekiyordu. Trabzon meydanında sora sora Uzungöl dolmuşlarını buldum. Sabah erken saatte orada olmanız gerekiyor çünkü Uzungöl yolculuğu 3 – 3,5 saat arası sürüyor. Bu sebepten sabah belli bir saatten sonra dolmuş bulunmuyor maalesef. Araba kiralayarak yolculuk etmek bir seçenek olsa da ben dolmuşu tercih ediyorum. (Dolmuşla yolculuk yapınca yöre halkı, insanı psikolojik olarak gideceği mekana hazırlıyor.)
Uzungöl yolculuğu başladıktan sonra zaten doğal güzelliklere her yerde tanıklık ediyor olmanıza rağmen Uzungöl yolunda insan kendini biraz daha farklı hissediyor. Yolun sağ tarafında Uzungöl’den çıkan dere akarken sol tarafında ise inanılmaz bir yeşillik manzarası sizlere yoldaşlık ediyor. Dolmuşta tanıştığımız Mehmet amcanın deyimiyle rengarenk bir orman görüntüsüyle yolculuk ediyorsunuz. Bir sonraki sefere dedim. Muhtemelen tablolara yakışır bir görüntüdür diye geçirdim içimden.
Yolculuğun sonunda Uzungöl tüm heybetiyle karşımızdaydı. Etrafında bulunan mesire yerleri, yolun ilerisinde misafirliğe gelenleri ağırlamayı bekleyen oteller ve alabildiğine yeşil dağlar… Artık bu inanılmaz güzellikle baş başayız.
Bir kere iki tane dağın arasında doğal yollarla oluşmuş olan doğa harikası yer, inanılmaz sayıda turiste ev sahipliği yapıyor. Gittiğimde dikkatimi çeken ilk şey yerli turistin yanında hatırı sayılır sayıda yabancı turist de buraları görmek için gelmişti.
Özellikle göldeki canlı hayatına mümkün mertebe zarar vermemek için çaba sarf edilmiş. İnsanlara alışmış olan ördekleri, gölün kenarında çayınızı içerken size eşlik ediyor. Tabii ki tepelere doğru çıktıkça karşınıza çıkan kartpostal manzarası, burnunuza gelen çam kokularıyla daha güzel bir hal alıyor. Belli bir süre bu tepeden Uzungöl manzarasının tadını çıkarttıktan sonra vaktin ne kadar çabuk geçtiğini anlamadığımı fark ediyorum. Artık bu güzelliği başka turistlerin gözlerini şenlendirmesi için geride bırakıp dönme vakti geliyor. Tekrar dolmuşa binerek güneş, dağların arkasında yavaş yavaş kaybolurken Trabzon’un diğer güzelliklerine yol alacağım diğer günlere hazırlanmak için otelime doğru yol alıyorum.
Yazar: Eda ÖZCAN
]]>Maldiv Cumhuriyeti, Hint Okyanusu’nda Hindistan’ın güneyinde ve Sri Lanka’nın yaklaşık 750 km güneybatısında yer alıyor. Maldiv Cumhuriyeti 1.200 adadan oluşan bir devlet.
Maldivler’de Neler Yapabilirsiniz?
Maldivlerin yer altı yapısına bakarsak adalar genel olarak atollerden oluşur. Atol, bir lagünün etrafındaki ada topluluklarıdır. Burada sayısızca mercan resifi vardır. Yani, denizin altı inanılmaz zengin. Bu yüzden de Maldivlerde en iyi yapacağınız etkinliklerden biri dalış yapmak. İster şnorkel ile basit bir dalış yapabilir ister tüle dalış yaparak mavi suların en derinlerine ulaşabilirsiniz. Bu tamamen keyfinize ve cesaretinize kalmış.
Maldivlerdeki gözde yerlerden diğer bir tanesi ise Baa Atolü’dür. Burada akşam yürüyüşü yaparken adeta bir sanat filmi izler gibi olursunuz. Geceleri, planktonlar kıyılara vurur ve Rönesans tablosu gibi zengin bir sanat eseri çıkar karşınıza. O anı yaşamanızı tavsiye ederiz.
Adalarda, tekne yolculuklarına çıkabilirsiniz veya oradaki restoranlarda harika bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Bunların dışında spa masajı yaptırabilir ve kendinizi rahatlatabilirsiniz. Buradaki masörler inanılmaz profesyonel. Kendinizi ellerine rahatlıkla bırakabilirsiniz.
Maldivlerde, sörf yapabilir; ıssız adaları gezebilir ve fotoğraf çekimleri için yapılan uçuşlara katılabilirsiniz. Uçuşlar ile Maldivleri yukarıdan da kuşbakışı olarak görebilir ve ölümsüz kareler biriktirebilirsiniz. Bu uçuşlar, deniz uçakları ile gerçekleştiriyor. Ayrı bir deneyim yaşayacağınızdan biz eminiz.
Maldivlerdeki Ünlü Yerler Nelerdir?
Her ada birbirinden güzel, her ada birbirinden eşsiz… Fakat bazıları var ki diğer adalardan daha çok ziyaretçi çekiyor. Özellikle Alimatha Adası ve Hulhumale Adasını tavsiye ederiz.
Plajlardan ise en ünlüsü The Artificial Beach. Bu plaj, Başkent Male’de bulunuyor. Başkent Male’de yerli halkı da görmüş olursunuz ve farklı bir deneyim yaşayabilirsiniz. The Bikini Beach ise Maldivlerin bilinen en büyük plajlarından bir tanesi. Orayı da gezip görmenizi öneririz.
Maldivlerdeki en güzel dalış noktaları; Nassimo Thila, Gurufushi Thila, The Maldives Victory, Lion’s Head ve Okobe Thila’dır. Bu noktalarda güvenle dalış yapabilir ve mavi suların derinliklerinde büyülenebilirsiniz.
Dini ve kutsal yerleri de gezmek isterseniz 1656 yılında İbrahim İskender’in yaptırdığı Old Grand Friday Mosque ( Hukuru Mİskiiy) ‘i ziyaret edebilirsiniz.
Kısacası Maldivlerde atacağınız her adım sizin şaheser anılar biriktirmenizi sağlayacak. Mutluluk, eğlence, özellikle de huzur arıyorsanız Maldiv Adaları tam size göre. Tabi buna biraz bütçe ayırmak gerekebilir. Fakat değeceğinden eminiz. Google’dan fotoğraflarına bakarken bile büyülendiğiniz Maldivler Adası, cüzdanınızın ağzını açtıracak olsa da geriye dönüp baktığınızda ‘’iyi ki buraya gelmişim.’’ dedirtecek cinsten bir gezi olacaktır.
]]>